BaşSayfa  Makale  Kırıntılar  Görüş   Bilgiler   Belgeler   Yarenlik   Şiirler
EVRİM KURAMI BAĞLAMINDA
BİLİM ve İNANÇ ÜZERİNE

Necdet Kesmez
BÖLÜMLER
  1. GİRİŞ
    • ÇERÇEVE
    • GEÇMİŞE KISA BİR BAKIŞ
  2. EFSANELER, İNANIŞLAR
    • KUZEY ÜLKELERİNİN TANRILARI
    • ZERDÜŞT DİNİNDE YARADILIŞ
    • BABİLLİLERİN YARADILIŞ EFSANESİ: ENUMA ELİŞ
    • KUTSAL KİTAP
  3. KURAMLAR
    • EVRİM KURAMI
    • YARADILIŞÇILIK
    • AKILLI TASARIM
    • YARADILIŞCI TEKAMÜL
  1. DAVALAR, TARTIŞMALAR, BİLDİRİLER
    • ABD'DE EVRİM SAVAŞLARI
    • VATİKAN'IN İLGİSİ
    • ULUSLAARASI AKADEMİLER PANELİ ARAYA GİRİYOR
    • AVRUPA KONSEYİ DE DEVREDE
    • RADİKAL'İN İKİ YAZARI ARASINDAKİ POLEMİK
  2. SONUÇ
    • KISSADAN HİSSE
    • SÖZÜN ÖZÜ

V - SONUÇ

KISSADAN HİSSE

Yukarıdaki tartışmalarda özellikle şu noktaların dikkate değer olduğunu sanıyorum:
  • Bu tartışmaların asıl konusu, Evrim Teorisinin doğruluğu veya yanlışlığı değil,
  • Bilimselliği kesinlikle kanıtlanmış olan bu teorinin yanında veya onun yerine, Yaratılışçılık, Yaratılışçı Tekâmül, Akıllı Tasarım gibi, daha çok inanca dayalı, görüşlerin de okul müfredatlarına dâhil edilip edilmemesidir.
Her ne kadar evren, doğa ve yaşamda meydana gelmiş ve gelmekte olan değişikliklerin açıklanması bağlamında ileri sürülen teorilerin ve teori benzeri görüşlerin doğruluğu da zorunlu olarak tartışmalar içine çekilmekte ise de
  • Bu tartışmalar bilimsel platformlarda değil daha çok mahkemelerde, yasama ve yürütme organları nezdinde, ilk ve orta eğitimle ilgili kurumlarda, gazetelerde vb yapılmaktadır,
  • İleri sürülen savlar bilimsel olmaktan çok inancı ve psikolojiyi öne çıkaran savlardır.
Diğer taraftan, Evrim Teorisinin yanlışlığını canını verircesine kanıtlamaya çalışanlar
  • Evren, doğa ve yaşamdaki değişiklikler konusunda bilimsel doğrulara ulaşmak uğruna değil,
  • Doğrudan kendi dini inançlarını korumak için de değil,
  • Bu inançları bütün topluma dayatmak için çabalamaktadırlar.
Bu sonuncu noktadan başlayalım: (Yeri gelmişken, bugün bu ülkede “türban” konusunda yaşananların, türbancılarca konuya tam bu açıdan yaklaşıldığı için düğümlendiğini saptayalım. Çünkü özel yaşamında kimsenin kılığına kıyafetine karışan olmadığı halde bugün koparılan yaygara böyle bir dayatmanın sonucudur.)
Burada asıl altı çizilmesi gereken husus ise Evrim Teorisine karşı çıkışın semavi dinlere mensup insanların kendi dinî inançlarını başkalarına dayatma arzusundan kaynaklanıyor olmasıdır.
İnsanlar neden başkalarının da kendi inandıklarına inanmasını isterler?
  • Gerçekten kendi inançlarını yaymanın kendilerine sevap kazandıracağına inandıkları için mi? maddi, manevi yararlar sağlanacağını umdukları için mi?
  • Kendi b> inançlarından emin olmadıkları için mi?
  • Yoksa bu çabaların arkasında başka b> karanlık emelli kuruluşların iğvası mı yatıyor?
Bunların gerçekten tartışmaya değer sorular olduğunu düşünüyorum.
Bilimsellik, bilimsel yöntem ve bilimsel platform konularına yukarda değinildiği için eğitim konusuna geçiyorum.
Evrim Teorisinin yanlışlığını savunan görüşlerin öğrencilere öğretilmesine karşı çıkılmasının birinci nedeni, bu görüşlerin din kültürü ile ilgili derslerde değil, Evrim Teorisinin anlatıldığı biyoloji, jeoloji gibi fen derslerinde okutulmak istenmesidir. Ayrıca bu görüşlerin dogmalardan arındırılmasına da karşı çıkılmaktadır.
Buradan bizde son günlerde Anayasa değişikliği bağlamında tartışılan konuya gelirsek… Konu insanı acı acı düşündürecek kadar farklı bir boyuttadır. Anayasaya göre zorunlu dersler arasında bulunan Din ve Ahlak Kültürü dersinde bu ad altında düpedüz İslam Dini ve üstelik bu dinin belli bir yorumu öğretiliyor. Son günlerdeki tartışmalarda ise, Alevilik öğretisinin de müfredat içine alınıp alınmaması, yani başka dogmaların çocuklara, gençlere öğretilmesine fırsat verilip verilmemesi üzerinde duruluyor. Özet olarak denebilir ki Akıllı Tasarım la ilgili tartışmaların bile çok uzağındayız.
Bu sözlerden kesinlikle din kültürünün öğretilmesine karşı olunduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Aksine bu konuya eğitim proglarında daha doyurucu şekilde yer verilmesinin gerekli, olduğunu düşünmekteyiz.
Sırası gelmişken Batılı Aydınlar hakkındaki bir görüşümü burada açıklamak istiyorum. Kendi gözlemlerime göre batılı aydınlar üç konuda oldukça donanımlıdırlar:
  1. Tarih kültürü ne sahiptirler ve kendi ulusal tarihlerini çok iyi bilirler.
  2. Başta Eski Yunan Mitolojisi olmak üzere mitolojik olay ve kahramanlar hakkında oldukça kapsamlı bilgiye sahiptirler
  3. Kutsal Kitap ‘ı çok iyi okumuşlardır. Üstelik yalnız dindar Hıristiyanlar değil, deistler, hür düşünceliler, agnostikler, kuşkucular, tanrı tanımazlar kısaca bütün dindar olmayanlar da aynı çabayı göstermişlerdir.
Bu üç konunun da bir aydının kazanımları içinde bulunmasının zorunlu oluğuna inanıyorum. Bu yüzden de zamanında bu konularda daha fazla çaba göstermediğim için çok üzülüyorum.
Çoğu Cumhuriyet Aydını nın da pek farklı durumda olmadığını görmek beni ayrıca üzmektedir.
Dahası da var: Bu gün ülkemizdeki bağnazlık ve tutuculuk atmosferinin ve lümpen kültürün nedeni olarak
  • Hızlı şehirleşme,
  • Yavaş ekonomik kalkınma,
  • Nüfus artışını karşılayamayacak derecede az artan eğitim kapasitesi,
  • Küreselleşme adıyla gelen dış dayatmalar
veya daha başka etmenler olduğunu biliyoruz. Kanımca bu olumsuzlukların en önemli nedenlerinden birisi de AYDINLARIN HALKTAN KOPMUŞ OLMASIDIR BU KOPUŞ OLMASAYDI YANİ AYDINLARIMIZ ATATÜRKÇÜ AYDINLANMAYI HALKIN İÇİNDE YAŞASALARDI VE DİN KÜLTÜRÜNDEN BU KADAR UZAK KALMASALARDI, bu gün ülkemizde her şey farklı olcak,örneğin, seçim sonuçları özgür düşünce ve akılcılık taraftarları açısından böyle ümit kırıcı olmayacaktı. Diğer bir deyişle Cumhuriyet Aydınının dine ilgisiz kalmasının halktan kopuşun başlıca nedeni olduğu düşünülmektedir. Bu bakımdan, din kültürü dersleri ortaokul ve lisede mutlaka okutulmalıdır; ama ilmihal veya namaz hocası düzeyinde değil, bir kültür dersi olarak.

SÖZÜN ÖZÜ

Yeniden başladığımız yere dönmek iyi olacak.ersek iyi olacak. Şinasi Nahit “Bu memleket uzun laftan batacak” dermiş. Uzun lafın kısası şu:
  • Evrim doğal bir süreçtir.
  • Darwin ’ciler bu süreci şimdilik yanlışlanamamış olan bir teori ile açıklamayı başarmış bulunuyorlar.
  • Bugün Dünyada Pozitivizmin bütün soruları açıklayamadığına inanan insanlar vardır; hem bunlar belki de çoğunluktadırlar. İşte bu insanlar evrim süreci ile ilgili olarak kendi din’î inançları ile çatışmayacak başka görüşler oluşturmuş bulunuyorlar. Bu görüşlere kimsenin itirazı bulunmamaktadır.
  • İtiraz, yalnız evrim süreciyle ilgili olarak değil her konuda bilimsel olduğu kanıtlanmamış görüşlerin çocuklarımıza ve gençlere bilim ve fen konuları içinde okutulmasınadır.
SON SÖZ Yalnız evrim süreci konusunda değil insanın aklını yoran bütün konularda şairin dediği gibi
HAKİKAT BİR AMA RİVAYET MUHTELİF
Önceki bölüm Giriş Bölümü