ARKA BAHÇE






                       BAŞ SAYFA DÜŞÜNCE ODASI  MAVİPENCERE   GÖZLEMEVİ   ARKABAHÇE   IŞIKLIYOL
                                    Alıntılık      Belgelik   Yarenlik   Okumalık ‎   Bakmalık   Gezinmelik
‎ ‎ ‎ ‎‎
‎ ‎
ALTIN ORAN- EVREN, DOĞA ve SANAT'TA
BİR ORTAK ÖZELLİK:

Tanım ve Açıklamalar
‎ Matematikçilerin gösterdiği yoldan ilerleyen sanatçılar, bilginler ve düşünürler ‎görmüşler ki Mona Lisa ile bir koçun boynuzları veya Atina’daki ‎‎Parthenon ile parmağımızın boğumları ya da Mısırdaki Piramitler ile çam ‎kozalağı hatta DNA molekülü ile Beethoven’ in 5 inci Senfonisi arasında bir ölçü ‎benzerliği veya bir davranış paralelliği bulunmaktadır. Evren, doğa ve sanatta bir ‎ortak özellik olarak karşımıza çıkmakta olan bu benzerlik veya paralelliğe ‎altın oran adı verilmektedir.
‎‎ Eski Mısır ve Yunandan beri farkında olunan bu özellik Öklid’ in ortaya attığı şu soru ‎üzerine matematikte incelenmeye başlanmıştır:

İçinden bir kare çıkarıldığı zaman kalan dikdörtgende kısa kenarının
uzun ‎kenarına oranı değişmeyen bir dikdörtgen var mıdır?

‎ Gerçekten böyle bir dikdörtgen vardır ve bu dikdörtgene Altın Dikdörtgen ‎‎ adı verilir. Yandaki şekilde görülen ABCD dikdörtgeni böyle bir ‎dikdörtgendir.
‎ Bu dikdörtgenin içine, kısa kenarı esas alarak p karesini çizdiğimizde geriye FBC E ‎dikdörtgeni kalır. dortgen Öklid’in istediği AD / DC= EC/BC
‎ eşitliğinin doğrulanmasıdır.

‎DC = 1 Cm ve AD= DE = 0.618 Cm olsun. ‎
O halde :‎ ‎EC = 1 – 0.618 = 0.382 ‎ olduğundan
‎ ‎ ‎0.618/ 1 = 0.382 / 0.618 ve
‎ ‎0.618 = 0.618 ‎ ‎bulunur.Yani Öklid’ in isteği yerine gelmiştir.
Bu 0.618 rakamının bulunmasına gelince:
‎ ‎AD = DE= x dersek
‎ ‎ DC = 1 olduğundan EC = 1 – x olur. Bu değerleri yerine ‎koyduğumuzda: ‎‎x2 olur. Buradan x2 + x -1 = 0 şeklinde bir ikinci derece denklemi elde edilir elde ederiz.
‎ ‎ Bu denklemin kökleri ‎ise ‎x1 dir. buradan x1 = 1,618 ve x2 =-0.618 ‎‎olarak bulunbr>aktadır : ‎İkinci kök birinci kökün evrilmesi ile elde edilebilir, yani x 2 = - 1/ phi15 dir.

Yukarıdaki şekle dönersek, görürüz ki ABCD Dikdörtgeninden p ‎‎karesi çıkarıldıktan sonra kalan dikdörtgenden, q‎‎ karesi, buradan elde edilen dikdörtgenden r karesi, ‎sonra s karesi bulunabilmektedir ki altın oran yeni elde edilen ‎dikdörtgenlerde de korunmaktadır. ‎
‎ Resimde bir de sarmal (helezon ) görülmektedir. Bu sarmal p, q, r ve s karelerinin ‎içine, yarı çapları, bu karelerin kenar uzunluklarına eşit olan çeyrek çemberler ‎çizilerek elde edilmiştir. Bu çember parçalarının uzunluklarının bir birine oranı da yine ‎altın orana eşit bulunmaktadır.Pek çok alanda karşımıza çıktığını aşağıda göreceğimiz ‎bu sarmala Logaritmik Sarmal veya Eşit Açılı Sarmal adı ‎veriliyor.
‎ Diğer taraftan, Öklid’ den çok önce Pisagor tarafından varlığından söz edilmiş olan ve ‎Öklid’ den sonra da pek çok matematikçi ve düşünürün üzerinde durmuş olduğu altın ‎oranın daha sonra bir başka yolla da elde edilebileceği bulunmuştur. ‎‎İtalyan Matematikçisi Fibonacci, şu soruyı soruyor:
Varsayalım ki her bir yavru tavşan çifti iki aylık olduktan sonra, her ay biri erkek ‎ve biri dişi olmak üzere, bir çift tavşan yavruluyor. Ocak ayında bir çift yavru ‎tavşanla işe başlarsak, yıl sonunda kaç tavşanımız olur?
tavsanlar p t<vsantablo

Bu sorunun cevabı yukarıdaki şekil ve tabloda verilmektedir: Görüldüğü gibi (B sütunu) yıl sonunda elimizdeki tavşanların sayısı 144‘e ulaşacaktır.
‎ ‎ ‎‎ Tablonun B sütunu aynı zamanda Fibonacci Sayıları ‎adı verilen bir diziyi göstermektedir. Bu diziyi matematik diliyle şöyle tanımlayabiliriz ‎‎:
F0=0, F1=1 iken Fn = Fn-1 + Fn-2

‎ Tablonun C sütunu bu dizideki bir sayının kendisinden önce gelen sayıya bölümünü ‎göstermektedir ki hemen fark edileceği gibi bu bölümler, limitte yukarda altın oran ‎olarak verilen sayıya yaklaşmaktadır. ‎
Anlam ve Önem
Altın oranın elde edilmesi konusundaki açıklamalardan sonra bu oranın anlam ve ‎önemini açılayan bazı örneklere geçebiliriz.
‎ Altın oranı veya Fibonacci dizisini çağrıştıran özelliklere pek çok alanda ‎rastlanmaktadır. Yüzyıllar boyunca pek çok düşünür, sanatçı bu örnekleri ‎araştırmıştır.
‎ ‎ ‎
altinadam1 altınadamtablo1
İnsan vücudunun birçok bölümünde altın oran ölçülerinin bulunduğunu ‎galiba ilk önce M..Ö. 500 lü yıllarda yaşamış olan Pisagor görmüş ve insanın tam ‎boyunun, yerden göbeğe kadar olan mesafeye oranının , bir düzgün beşyüzlünün ‎‎(pentagramın) uzun ve kısa kenarlarının oranına eşit olduğunu yazmıştır.‎ Günümüze kadar yapılmış olan araştırmalardan yararlanılarak hazırlanmış olan yukarıdaki Altın Adam resminde, insan vücudunda daha pek ‎‎çok altın oran örnekleri olduğu görülmektedir.
yaprak

Altın oran yalnız insan vücudunda değil hayvanlar ve bitkiler aleminde de sık sık ‎karşımıza çıkmaktadır. Örneğin birçok bitkide yaprakların sap üzerinde dizilmesinde ‎altın oran, çiçeklerin yaprak sayısında Fibonacci Dizisi görülür. Yukarıdaki ‎tabloda çeşitli çiçeklerde bulunan yaprak sayısı gösterilmiştir. Görüldüğü gibi çoğu çiçeğin ‎sahip olduğu yaprakların sayısı Fibonacci dizisinin bir elemanıdır.
‎ Hayvanlar aleminde de boyutlarda altın orana, niceliklerde Fibonacci dizisine, ‎biçimlerde altın oran elde edilirken çizilen logaritmik sarmala sıkça rastlanmaktadır. ‎Örneğin yandaki resimde slyangoz görülen salyangozun kabuğu böyle bir sarmaldır. Deniz kabukları veya boğanın ‎boynuzları da bu örneğe uygun davranmaktadır.dna Daha ilginci, bütün canlıların yapı taşı ‎olan DNA molekülünün çifte sarmalının da aynı özelliği taşımasıdır.
‎ Doğadan biraz yukarıya bakıldığında uzayda da aynı sarmala rastlanacağı ‎anlaşılmaktadır. Galaksilerin dışa doğru dönen yıldızlardan oluşan sarmal kolları da ‎eşit açılı sarmaldır.galaksi

Yorumlar

Matematik bir buluş olan altın oran ve Fibonacci Dizisine doğada ve evrende de rastlanması insanları çeşitli yorumlara, sonuçlara bilimsel veya ‎duygusal inançlara sevk etmiştir. paciolioval Örneğin ‎ ‎1445-1517 arasında yaşamış olan Luca Pacioli Divina ‎proportione (İlahi Oran) adlı eserinde altın oranı ilahi bir oran olarak ‎tanımlamaktadır. Günümüzde dahi bu oran ve Fibonacci dizisi Tanrının hikmeti ve ‎varlığının kanıtları olarak görülmekte, dini metinlerde bu konuya ışık tutabilecek ‎ifadeler bulunduğu açıklanmaktadır. Orta Çağdan hemen sonra altın oran yeni bir ‎önem kazanmış, Antik Çağdan başlayarak sanat eserlerindeki ve özelikle resim ve ‎mimarideki altın oran örnekleri aranmaya başlanmıştır. Leonardo_da_Vinci Leonardo da Vinci gibi bazı ‎sanatçılar da bu oranı eserlerinde bilinçli olarak uygulamışlardır.
‎ Bilindiği gibi felsefenin önemli alanlarından biri olan Estetik, güzelin ve güzelliği ‎oluşturan öğelerin tanımı ile uğraşır. Estetik bugüne kadar genel kabul görmüş ‎tanımlara pek ulaşamamış ise de basit matematik bir temele dayanan altın oranın ‎insanların hep hoşuna gittiği, hatta bazen büyülediği görülmektedir. Bu yüzden pek ‎çok sanatçı, resmin çerçeve boyutlarının belirlenmesinde ve kompozisyonun ‎tasarlanmasında, Rönesans’ın büyük ustasının izinden gitmeye hala devam etmektedir. Aşağıdaki resim, altın oranın ‎resim sanatındaki uygulamasının ilginç bir örneğidir‎.
Konstantin_Vasiljev:_Bir_Başka_Pencerede
‎ ‎ Konstantin Vasiljev adında bir Rus ressamına ait ‎olan ve Bir Başka Pencerede adını taşıyan bu resimde birbirine özlemle sarılan iki sevgiliyi görmekteyiz. Resmi çerçeveleyen ‎dikdörtgenin kısa kenarının altın bölüm noktasından çizilecek doğru ile uzun kenarın ‎altın bölüm noktasından çizilecek doğrunun kesiştiği nokta, tam genç kızın gözüne ‎rastlamakta ve dikkatimiz doğrudan bu noktaya yönlendirilmektedir.
‎ ‎. Altın oranın ve Fibonacci dizisinin şiir, müzik gibi sanatın diğer dallarında da ‎uygulandığı çeşitli örneklerle gösterilmektedir. Özellikle müzik eserlerinde altın oranın ‎etkisi konusunda derinlemesine incelemeler yapılmıştır. Yalnız, bu incelemelerde dayanılan teknik bilgi ve kullanılan matematik bu yazının ‎sınırlarının biraz dışına taşmaktadır.
Diğer taraftan bazı düşünür ve sanatçılar altın ‎oranın sanat alanında sanıldığı kadar yaygın olarak kullanılmadığı, hatta altın oranın ‎çok uygun bir estetik ölçü de olmadığı görüşünde olduğu için altın orancılarla karşı ‎görüşte olanlar arasında bir tartışma sürüp gitmektedir. Bu tartışma da derin ‎estetiğin çetrefil konularından birisini oluşturmakta, yani bu yazının dışında ‎kalmaktadır. Burada sadece, evren, doğa ve sanatta örnekleri görülen bir matematik ‎konusunun biraz görsel bir açıklaması yapılmaya çalışılmıştır.‎


ALTIN ORAN BAĞLAMINDA BİRKAÇ ÖZDEYİŞ
George_Bernard_ShawYalnız bir altın kural vardır; o da hiç bir altın kural olmadığıdır.
George -Bernard Shaw
Hiç bir üstün güzellik yoktur ki orantılarında bir gariplik bulunmasın. Sir_Francis_Bacon
Sir Francis Bacon
Düzen, üzerine güzelliğin dayandığı biçimdirPearl_Buck
Pearl Buck
Kuran-ı_KerimOdur yaradan yedi göğü ahenk içinde tabaka tabaka
Göremezsin bir oransızlık yüceler yücesinin yarattığında
MÜLK Suresi, 3.ayet