Görev Dışı Meraklar: | |
BAŞ SAYFA
DÜŞÜNCE ODASI
MAVİPENCERE
GÖZLEMEVİ
ARKABAHÇE
IŞIKLIYOL
DÜNYA GÖRÜŞÜ Alıntılık Belgelik Yarenlik Okumalık Bakmalık Gezinmelik |
“SEKS DEVRİMİ” NİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ Necdet Kesmez
Uzun zamandan beri, üzerinde durduğum halde bu konudaki düşüncelerimi bu ana kadar kâğıda dökmemiştim. Hatta konuşacaklarımın ana hatlarını dahi, not etmek mümkün olamadı. Tekrarlar, geriye dönüşler, eksiklikler olursa, daha kötüsü, tutarsızlıklara, çelişkilere düşersem özür dilerim. Hoşgörünüze sığınıyorum. Başlamadan bir noktayı daha açıklığa kavuşturmalıyım. Bu akşamki konuşma, Ankara’ya döndüğüm günden beri, devamlı olarak, “Paris’te üç yıl ne yaramazlıklar yaptın, şunları biraz anlatsana!”
diyen ve anlamlı anlamlı gülümseyerek, jest ve mimikleri ile sözlerine vuzuh katmaya çalışan dostlarımın bu isteklerine karşılık olmayacak. Düş kırıklığına uğramamaları için bunu baştan açıklamak zorunluluğunu hissettim. Ama söyleyeceklerimi aynı kategoride değilse bile, aynı derecede ilginç bulacaklarına inanıyorum. Diğer taraftan OECD Nezdinde Maliye ve Ekonomi Müşaviri olarak üç yıl Paris’te kalıp da bilim ve teknoloji alanında bilim planlaması, biyo-teknolojideki gelişmeler, sosyo-ekonomik alanda stagflasyon olgusu veya refah devleti kavramının çöküşü gibi konular ya da sanat ve edebiyatta yenilikler dururken “seks”ten söz açmamı eleştirecekler bulunabilir. Onları da peşinen cevaplamak isterim: “Seks devrimi“ diye adlandırılan olgunun, gelecekteki batı toplumlarının biçimlendirilmesinde en önemli bilimsel ve teknolojik gelişmeler kadar etkili olabileceğine inanıyorum. Bunun için, bu konuya eğilmenize sebep olabilirsem, hiç değilse, zihinlerinizde bazı sorular, kuşkular uyandırabilirsem, amacım gerçekleşmiş olacak. Seks devrimini, kısaca,
“seks konusundaki yasaklamaların, tabuların, kısıtlamaların kaldırılmasına veya yumuşatılmasına yol açan yeni tavır alışlar, inanışlar, kurumlar”
olarak tanımlayabiliriz. Bu kısacık tanım, üzerinde biraz düşününce, gerçek bir devrim, ya da eski deyimi ile “ihtilal” karşısında olduğumuzu hemen kavrarız. Gerçekten böyle bir devrim olanaklı mıdır? İşte size birkaç enstantane, ![]() :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha da çarpıcı örnekler verilebilir. Ancak yukarıdaki birkaç enstantanenin bu konudaki “gelişme”(!)yi anlatmaya yeteceğini sanıyorum. Bu olay nedir? Kişi özgürlüğünün zorunlu bir uzantısı mıdır? Yoksa toplumsal kargaşalardan kaynaklanan gereksiz bir başıboşluk mudur? Kalıcı bir olgu mudur; geçici bir akım mıdır? Batı toplumlarının çok küçük kesimlerinde ortaya çıkmış bir yüksek sosyete modası mıdır? Yoksa giderek toplumun bütün katmanlarına sıçrayacak toplumsal bir değişim midir? Bu soruları cevaplamak hemen mümkün değil sanıyorum. Ama seks Devrimi denen olguyu yaratan faktörler konusunda fikir yürütmek zor görünmüyor. Önem sırasına dizmeden bu faktörleri şöyle açıklayabiliriz: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peki ama kökleri bu kadar derinde olan bir toplumsal olguya karşı ne yapabiliriz? diye düşünülebilir. Gerçekten bu akımı tersine çevirebilecek, her türlü cinsel ilişkiyi yalnız ve ancak monogamik evliliğin çerçevesine sokabilecek karşı faktörlerin ortaya çıkması ihtimali biraz uzak görülmektedir. Ancak hiç değilse konu üzerine önemle eğilip, önce hareketin gerçek boyutlarını saptayabiliriz. Sonra da gelecekteki gelişmeler hakkında tahminler yürütebiliriz. Bu tahminlere başlanırsa bu olayın tüm toplumsal kurumlara ve kurallara az veya çok etkide bulunacağı görülecektir. Özellikle aile kavramının nasıl bir değişime uğrayacağını düşünmek bile istemeyebiliriz. Ama hareket başlamıştır. Bunu görmezlikten gelmek sonucu değiştirmeyecektir.Bu sonuç iyi mi olacaktır kötü mü ? Bunu şimdiden kestirip atmak mümkün olmayacaktır. Polisiye önlemler dışında sosyoloji, ekonomi, psikoloji alanlarında ne gibi değişiklikler yapılabilir? Bunu düşünmenin zamanı gelmiştir sanıyorum İşte bunun için diyorum ki:
Sevgili Dostlar tehlike işareti veriliyor! Uyanık ve dikkatli olalım!.
Aslında 80'li yıllarda kaleme alınmış olan bu yazıyı, hiç bir değişiklik yapmadan, burada sunmamın nedeni, otuz küsur yıl önce Paris'te gördüklerimin artık günümüzde de ülkemizin büyük kentlerinde bir dip dalgası halinde başlamış olduğunun hissedilmeye başlamasıdır.. |